Taksim gezi parkı olaylarının yeniden başlayacak olması
Geçenlerde çıkan bir habere göre İBB'nin taksim gezi parkı için bütçe ayırması ve bu bütçenin de parkın kışla olmasına karar verildiği ve bu kararın 2015 genel seçimlerinden sonra yapılması planlandığı ortaya çıkmıştır.
İki gece önce parkın AKM tarafına bakan küçük bir kısmında bir kazı çalışması yapılmış ve o sırada çevrede bulunan bir kaç duyarlı insanın bir kaç arkadaşını araması sonucu duruma müdahale edilmiş ve kazılan kısım tekrar belediye tarafından kapatılmıştır ki bu sabahta sebebini henüz kimsenin bilmediği bir çok polis vardı.
Sanki yavaş yavaş tekrar bir zemin hazırlanıyor gibi.
İlk gezi olaylarında bir çok kişinin öldüğü ve binlerce kişinin yaralandığı olayların tekrar başlamasını dört gözle bekleyen çok fazla insan var ne yazık ki. Çünkü onlar, insanlar gece çatışırken bilgisayarları başında sadece tweet atan ve insanların öldüğü yaralandığı vakitlerde yatağına girmeden önce mastürbasyon yapıp sabah kaltığında da resim çektirmeye gelen kitledir!
Bu bir oyun değil! ve ölüm bu kadar göz ardı edilecek birşey değil olmamalı da!
Bu defa olaylar başladığın da bana göre ilk seferden daha fazla kötü şey olucak gibi geliyor çünkü artık insanlar neyin ne olduğunu nasıl yapıldığını gördüler ve amatörlükten çıktılar işte bu yüzden daha tecrübeli ve daha sinirliler.
Sokağa çıkmaktan yana değilim ama sessiz kalmaktan yana da değilim, gerçi sokaktan başka özgür olabildiğimiz başka bir yer yok, işin daha trajikomik kısmı ise adaleti bile sokakta arıyoruz zaten adaleti sokakta aramamak için şuanda sokaklardayız çünkü başka çaremiz yok.
Bize, adaleti sokakta niye arıyorsunuz sizin amacınız adalet değil sokakları savaş alanına çevirmek, dükkanları yağmalamak diyorlar. Katile 7 yıla kadar hapis istenen ve katilin öldürülen kişinin ailesine hakaret davası açmasının ardından savcı'nın aile'ye hakaret'ten 10 yıl'a kadar hapis istemesi normal mi? ve hal böyle iken biz adaleti sokakta değilde nerede arıcaz?
Küçük bir hikaye anlatayim;
Bir köyde kadı bir kadını sikmiş sonra kadının kocası bunu öğrenmiş ve oturup bir sigara yakmış o sırada yanına bir arkadaşı gelmiş ve ne olduğunu sormuş adam da anlatmış, arkadaşı e niye şikayet etmiyorsun dediğin de adam kafasını kaldırıp arkadaşının yüzüne bakmış ve demiş ki; karımı siken kadı kimi kime şikayet edicem?
Ülkenin iyi olduğunu söyleyenler şuanda şuanda ülkede herkesin birbirine karşı olduğunu bilmiyorlar mı?
Milyarlık saray yaptıranları savunanlar şuanda asgari ücretin 846 TL olduğunu bilmiyorlar mı?
Altyapı'nın iyi olduğunu savunanlar en küçük yağmurda sokakları sel götürdüğünü görmüyorlar mı?
İhmalsizlikten ve denetlemeden maden ocakları açan kurumların sebep oldukları ölümleri görüp haklarında hiç bir cezai işlem uylamayan bu insanları nasıl savunursunuz?
Hiç bir sorun yok deyip 'Kader' dediklerinde bunlar dini kullanıyorlar, dini sömürüyorlar dediğimizde bize tepki gösteriyorsunuz.
Dini kullanmak böyle değil de nasıl olur?
Biz laikiz dediğimizde hemen 'demek ki bunlar dinsiz, din düşmanları' diye bir düşünce içine giriyorsunuz çünkü siz 'laik' kelimesinin ne olduğunu bilmiyorsunuz!
Laik demek hangi dinde olursan ol herkes eşit demektir, kimse kimseden üstün değildir demektir ve bu iyi bişey kötü bişey değil. Kısaca herkes özgür yaşabilir anlamına gelir.
Osmanlıda böyleydi diyorsunuz daha kendi savunduğunuz şeyi bile bilmeden konuşuyorsunuz, osmanlıda da hristiyanlar, museviler vs çoğu dinde insan yaşardı doğru haklısınız ama osmanlı 'müslüman olmayan' herkesten vergi alırdı, tabiri caiz ise nefes alma parası alırdır.
Sorarım size mutluluğun olmadığı bir yerde duble yollar olsa nolur olmasa nolur?
İnsanların sebepsiz yere öldükleri-öldürüldükleri yerde ekonomi düzgün olsa nolur olmasa nolur?
Kısaca;
Biz, çok uzakta öyle bir yer var o yerlerde mutluluk var diyoruz, adam orası neresi komünist rusya mı diyor. Ya komünist rusya olsa nolur, amerika olsa, fransa olsa nolur? Mutluluk var diyoruz işte ne farkeder.
Velhasılkelam ben anlattıkça anlatırım yazdıkça yazarım ama sen gerizekalı arkadaşım iki satır sonra iki satır önce okuduğun şeyi unutacak bir kapasiteye sahip olduğun, dar görüşlü, 'geri' görüşlü, savunduğun şeyin ne olduğunu bilmeyen, dünyaya at gözlüğünden bakan ve içinde allah-peygamber geçen her söze inandığın için ne yazsam ne söylesem boş, o yüzden siktir et, günlük yaşamaya devam et ama şunu da unutma; bir gün götüne giren şemsiye açılmadığında sokakta ki bizleri hatırla çünkü biz o şemsiye senin götüne girdiğinde açılsın diye değil o şemsiye senin götüne hiç girmesin diye uğraşıyorduk.
Hadi Eyw